Milliyet, normalin üstünde yüksek gelir vaadiyle aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera gibi ünlü isimlerin de olduğu çok sayıda kişiyi dolandıran Seçil Erzan’ın doğduğu ve uzun yıllar görev yaptığı yerlerin izini sürdü.
Milliyet muhabiri Çiğdem Yılmaz, Çorlu’ya giden Yılmaz yaşadıklarını, Seçil Erzan’ın annesi ve teyzesiyle görüşmesini CNN TÜRK İstanbul Haber Müdürü Nihat Uludağ’a değerlendirmelerde bulundu.
Nihat Uludağ: Büyük fon vurgununun baş aktörü Seçil Erzan… Banka müdürü ve 1.3 milyar liralık devasa bir fon vurgununun ana mimarı. Aralarında Arda Turan, Emre Belözoğlu gibi de spor dünyasının önemli isimleri de var. Gittiği, doğduğu, çalıştığı yerleri dolaştın. Peki bize izlenimlerini anlatır mısın?
Çiğdem Yılmaz: Yaptığımız haberleri hep dosya üzerinden yaptık, gelen dosyaları haberleştirdik. Daha sonra ise bir de doğduğu yere ve ailesiyle temasa geçmeye karar verdik. Bunun üzerine Çorlu’ya, 10 yıl boyunca çalıştığı, ilk çalıştığı bankaya gittik ve onun çevresindeki esnaflarla konuştuk.
Seçil Erzan’ı zaten Çorlu’da tanımayan yok. Herkesin söylediği şey, Seçil Erzan’ı herkes tanıyor. Hatta mağdurları da işaret ettiler. ‘Şu kişi de mağdur, bu kişi de mağdur olmuş’
Bize işaret edilen her kapısı çaldık. Her gittiğimiz kapıda dolandırılan biz değildik, X kişiydi. Daha sonra ise Seçil Erzan’ın bankasındaki çevresi ve esnafın bize yönlendirdiği adreslerden sonra ise Seçil Erzan’ın babasının, ailesinin köyüne gittik. Çorlu’nun Kapalı ilçesinde Yanıkağıl diye bir köye gittik. Orada da Seçil Erzan’ın çok fazla akrabası var. İkinci derece kuzenleri, üçüncü derece kuzenleri, baba ve anne tarafından çok fazla akrabasının olduğunu gördük. Burada hepsiyle tek tek konuştuk.
Nihat Uludağ: Kim bunlar?
Çiğdem Yılmaz: Kapalı hanım Seçil Erzan’ın teyzesi Makbule hanım, diğeri ise Seçil Erzan’ın annesi
Nihat Uludağ: Peki onlar ne diyorlar? Bu süreçte ne yapmış ne etmiş? Yüklü bir para miktarı görmüşleri mi? Para hareketlerini görmüşler mi? Ne anlatıyorlar?
Çiğdem Yılmaz: Teyze ile konuştuğumuzda, teyze annenin Seçil Erzan’ın durumundan haberdar olmadığını dile getirdi ve hasta olduğunu da söyleyince biz teyzeyle aynı odada konuşmak istemedik. Farklı bir odaya geçip orada konuştuk.
Teyze de zaten 67 yaşındaki bir kadın. Bu konulara çok hakim olabileceğini sanmıyorum. Sadece dile getirdiği şey, Seçil Erzan hapise girmeden önce ablasının bakımını üç kadın üstleniyormuş. ‘Ama şu anda kadınların hiçbiri yok. Ablam da tek bırakıldı. Seçil Erzan da tek bırakıldı.’ sürekli bunu dile getiriyordu. Fon vs. bunlardan çok haberdar olan bir kadın değil. Dediğim gibi 67 yaşında köylü bir kadın.
30 Ağustos’tan itibaren ablasının bakımını Seçil Erzan’ın teyzesi üstlenmiş. 30 Ağustos’tan beri anne, teyzenin yanında. Anne aynı zamanda iki defa beyin kanaması geçirdiği için unutkanlık da var. Seçil Erzan’ın şu anda nerede olduğunu bilmiyor. Seçil’i kızını şu an yurt dışında biliyor.
Nihat Uludağ: Burası neresi?
Çiğdem Yılmaz: Burası 10 yıl boyunca Seçil Erzan’ın çalıştığı ilk şube.
Nihat Uludağ: Haberinde demişsin ki, ‘Tek günah keçisi Seçil Erzan mı?’ Başka günah keçileri de mi var?
Çiğdem Yılmaz: Bu Seçil’in dayısının söyleminden dolayı. Bu Sadettin Pinpiri’nin iddiasıydı. ‘Çok fazla böyle olaylar yaşandı, evet. Türkiye’nin gündemini bu kadar meşgul eden bir olay var. Buradaki tek suçlu neden Seçil?’ diye bize yöneltti. Teyze de aslında ‘Neden tek suçlu Seçil?’ söyleminin üzerine.
Nihat Uludağ: Var mıymış başka onlara giden insanlar?
Çiğdem Yılmaz: Dayının kendi söylemi şöyle; Fatih Terim örneğini verdi. Fatih Terim ile herhangi bir bağlantısının olmadığını dile getirseydi, hani Bozcaada’da neden hepsi Seçil’in evindeydi bir bağlantıları yoksa? Seçil tek başına bu kadar şeyi yapabilir mi? Bunlar tamamen dayının iddiası. Biz bu iddia üzerine böyle bir başlık yazdık zaten.
Nihat Uludağ: Haberinde dikkatimi çeken bir şey var. Fon vurgununda son iddia ne? ‘Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun da sır bir ziyareti var’ demişsin. Seçil Erzan’ın köyüne mi ziyaret var?
Çiğdem Yılmaz: Evet. Seçil Erzan’ın bulunduğu köye Emre Belözoğlu ve Arda Turan’ın gittiğine dair çok kişiden duyduk. Ama ne zaman geldiler, kiminle görüştüler? Kiminle görüştüğü yönünde herkes muhtarı işaret etti. Muhtara gidip sorduğumuzda net bir cevap vermedi. ‘Gelseler de ben görmedim’ yanıtını aldık ama köyde kiminle konuştuysak ‘Gelmişler’, ‘Muhtarla görüşmler.’ Biz bir kişiden bunu duymadık. 10-12 kişide.
Nihat Uludağ: Seçil Erzan’ı mı aramışlar orada?
Çiğdem Arslan: Büyük bir ihtimalle. Seçil Erzan olayı ilk patlak verdikten sonra köye geldikleri söyleniyor. Büyük bir ihtimalle Seçil Erzan’ın peşinden geldiler diye düşünüyoruz.
Nihat Uludağ: Bu fotoğrafların hikayesi nedir? Neresi burası.
Çiğdem Yılmaz: Burası da Nazlıcan. Hatta iddianamade de var. Seçil Erzan ile en fazla telefonda görüşen kişi. Onun evi. Kendisi şu an bu evde. Kendisiyle görüşmedik. İki kez gittik. İlkinde kapıyı açan olmadı. İkinci gittiğimizde de başka bir yakını olduğunu söyleyen kişi dinlendiğini ve psikolojisinin iyi olmadığını söyledi. Nazlıcan’ın psikolojisinin iyi olmadığını köy kahvehanesindeki insanlar da sık sık dile getirdi.
Bizzat amcasıyla konuştuk, ismini vermek istemedi. O da yeğeninin çok korktuğunu, zaten çok korkak bir kadın olduğunu iddia etti.
Nihat Uludağ: Peki Nazlıcan bu soruşturma ile ilgili konuşursa paranın izi bulunabilir mi? Soruşturma belli bir aşamaya geçer mi?
Çiğdem Yılmaz: Biz köydeki yakınlarına amcası ya da dayısı olduğunu iddia eden kişilere sorduğumzuda hepsi aslında bu köye sorulmaması gerektiğini söylüyor. Nazlıcan örneğini verdik. Nazlıcan kendi halinde korkak bir kız. Seçil ona ne söylemişse o süreçte onu yapmış. ‘Bu para bu köyde değildir.’ dediler.
Nihat Uludağ: 1.3 milyar lira bu köye uğramamış mı?
Çiğdem Yılmaz: Ben uğramıştır ya da uğramamıştır demem çok doğru olamaz. Sanmıyorum.
Nihat Uludağ: Ailesi para ile ilgili ne söylüyor?
Çiğdem Yılmaz: Ailesi, dediğim gibi teyze çok konulara hakim değil. Zaten teyze bu köyde kalmıyor. Teyze farklı bir köyde kalıyor ve anne de teyzenin bulunduğu köyde kalıyor. Ama konuştuğumuz Sadettin Pinpiri, Seçil’in bu işte tek olmadığını, Seçil’in aslında bir kurban olduğunu söylüyor. Şunu da dile getiriyor; Seçil’in suçsuz olduğunu savunmuyor. Mutlaka Seçil’in de kusuru vardır. Varsa cezasını çeksin. Ama burada tek bir kişinin yapabileceği bir iş olmadığını dile getirdi.
Nihat Uludağ: Aile şunu mu savunuyor; Tamam böyle bir olay olmuş. Seçil Erzan da bu işin içerisinde. Ancak Seçil Erzan bunu tek başına yapamaz. Mutlaka başka önemli isimler de mi var? diyor aile?
Çiğdem Yılmaz: Evet, öyle. Bu ailenin iddiası. Özellikle dayı bunu sık sık dile getirdi. Üçüncü kuşak amcası olduğunu dile getiren kişi de bunu sık sık getirdi. Ama kesinlikle isminin filan yazılmasını istemedi. Biz haberimizde ona yer vermedik.
Nihat Uludağ: Sen dosyaların tamamına hakimsin değil mi? Yani iddianamaleri biliyorsun, yakınlarla görüştün, avukatlarla görüştün. Herkesin merak ettiği buradaki ana konu şu; 43. 9 milyon, hadi bir kısmı insanlara kar payı olarak dağıtıldı diyelim. Yaklaşık 20-25 milyon dolarlık bir para… Dosyada bir iz var mı? Soruşturma içerisinde bu paranın nereye taşındığı, nereye gittiği, ne yapıldığına dair bir emare var mı hiç?
Çiğdem Yılmaz: Emare yok. Ama benim konuştuğum mağdur avukatlarından duyduğum ya da köylülerle konuştuğumda herkes Yörük kardeşleri işaret ediyor. Nedense Yörük kardeşler olabilme üzerinde çok sık iddia var. Bunların hepsi iddia.
Nihat Uludağ: Yörük kardeşlerin bu soruşturmadaki rolü ne?
Çiğdem Yılmaz: Yörük kardeşlerin de iddiaya göre parayı Bulgaristan’a taşıdığı söyleniyor ve zaten Ali Yörük tutuklu. Diğer erkek kardeşi serbest. İki kardeşler…
Bir diğer iddia da; Bunlar da Seçil’e bir dönem çok fazla para vermiş. Ana parasını almışlar ve diğer kalan parayı da sözde yurt dışına kaçırdığı söyleniyor, Bulgaristan’a.
Nihat Uludağ: Ali Yörük’ün soruşturma açısından benim de bildiğim kadarıyla 84 defa. 42 giriş, 42 çıkışı var. Orada paraların taşındığını mı düşünüyor herkes?
Çiğdem Yılmaz: Öyle söyleniyor. Bunu dayısı da dile getirdi. Taşınmış olabilir. Ama Seçil’de bu paranın olduğunu kimse düşünmüyor, köylüler en azından.
Nihat Uludağ: Peki ortada para yok. 1.3 milyar lira gibi bir vurgun var. Ünlü spor adamları, futbolcular, ünlü iş insanları Seçil Erzan’a getirip bu paraları vermişler ve o para ortada yok. Seçil Erzan cezaevinde nasıl yaşıyor? Seçil Erzan’a o ay iaşesini kim karşılıyor?
Çiğdem Yılmaz: Seçil Erzan ilk Bakırköy’de cezaevinde kaldığında ziyaret listesinde bir kadının ismi var. Kadın da Seçil’in annesine bakan. Anne-kız o dönem Seçil’i ziyaret ediyor. Şimdi Çorlu’ya da gittiğimizde, bu soruyu da sorduğumuzda sık sık, birçok kez ismini siz de duymuşsunuzdur Nuri Köşkdere’nin Seçil’e cezaevinde maddi destek sağladığı. Ama bu da iddialar arasında. Bu iddiaları da biz de sık sık duyduğumuz için haberimizde de verdik. Maddi desteğin Nuri Köşkdere tarafından sağlandığı söylendi.
Nihat Uludağ: Şunu mu buradan anlayacağız… Büyük vurgunun ana mimari Seçil Erzan şu an bir kuruşa bile muhtaç mı? Başkalarının yardımına mı ihtiyacı var?
Çiğdem Yılmaz: Onu bilmiyorum ama ben sadece iddialar doğrultusunda söylüyorum. Mutlaka bu kadına hapiste bir para lazım, biri veriyordur. Bu parayı verenin Nuri Köşkdere’nin olduğunu söyliyor iddialar. Biz bu iddialar üzerine Nuri Köşkdere’yi daha önce defalarca aramıştık. Çorlu’ya gitmişken görüşmek istediğimizi de söyledik. Bu iddiaları tekrar kendisine para kısmını da sormak istedik ama Çorlu’da olmadığını şu an için konuşmayacağını kendisi tekrar bize söyledi.
Nihat Uludağ: Peki köyüne gittin, yaşadığı yerleri gördün, ailesiyle konuştun. Oraya finans sağlamış mı, maddi destek sağlamış mı? Yoksa her zamanki gibi bir Seçil Erzan mı varmış karşılarında?
Çiğdem Yılmaz: Yok. Üçüncü kuşak amcası olduğunu özellikle isminin yazılması istemeyen adamın banka borcu var. İki tane çocuğumu ben çok zor okuttum. Seçil’i ben yıllardır görmüyorum. Siz buraya gelip, ‘Ben Seçil’im’ deseniz ben inanabilecek durumdayım. Seçil’i çok sonradan televizyondan gördüğünü söyledi. Köylüler de özellikle dayı da dedi; Seçil ailenin tek çocuğu. Babanın maddi durumu iyi. Çorlu merkezde pazarcılık yapıyor ama tek çocuk. Maddi durumuna baktığınızda iyi görünüyor. Ailenin iddiası bu. Neden bu fon işine girdi? Bir de böyle bir soru işaret var. Dayı Sadettin Pinpiri, Seçil’in aslında maddi bir sıkıntısının olmadığını dile getirdi.
Nihat Uludağ: Mahkemede ilk duruşmadan sonra Seçil Erzan’dan itiraflar gelir mi? Ailesinden öyle bir izlenim edindin mi?
Çiğdem Yılmaz: Aileden değil de benim görüştüğü diğer mağdur avukatları çok daha itiraflar geleceği yönünde iddialarda bulundular. Daha çok konuşulacak bir duruşma olacağını söylüyorlar.
Ve şunu da ben köylülerden de dinlendim… Seçil’in her seferinde çok ürkek ve korkak olduğu dile getiriliyor. Tek başına bu kadar bir şeyin içine girip sonra sürdürebilecek bir kadın olmadı. Korkak, ürkek ve çekingen bir kadın olduğu dile getirildi.