Yugoslavya’da doğrudan ya da dolaylı olarak tüm Avrupa’yı etkileyecek savaş turnuvadan 1 yıl önce başladı. Savaşın, siyasi gerilimlerin yansımaları elbette Avrupa Futbol Şampiyonası’nı da etkiledi. Balkan coğrafyasındaki iç savaş nedeniyle ülkeler birer birer bağımsızlıklarını ilan edip, insanlık trajedisinin boyutu her geçen gün artınca, Yugoslavya’nın varlığından bahsetmek mümkün olmadı. Grup elemelerini zirvede tamamlayan Yugoslavya doğal olarak İsveç’teki şampiyonaya gidemedi. UEFA, grubun ikinci sırasındaki Danimarka’nın turnuvaya katılımına onay verdi.
İSVEÇ, FRANSA, İNGİLTERE
Danimarkalı futbolcular ise çoktan tatil planlarını yapmış, valizlerini hazırlıyordu. Danimarka Futbol Federasyonu hızlı bir aksiyon alarak milli takımı kampa sokarak, üst komşu İsveç’te düzenlenecek organizasyona olabilecek en hızlı hazırlığı yaptı. Hazırlıklar tamamdı ama grup cehennemi andırıyordu! Daha az takımlı oynanan geçmiş turnuvalarda sıkça rastlandığı üzere grupta en az iki sıkı takım bulunuyordu.
Danimarka; ev sahibi avantajını kullanan İsveç’in yanı sıra, Fransa ve İngiltere gibi iki dünya markası ile grup 1’de rakip oldu. Fransa ve İngiltere grubun doğal favorileriydi ama ‘futbolda her mucizeye yer vardır’ misali, grup maçları sonunda sıralama sanki ters şekilde oluştu! Grup 1’deki maçlar sonrası Fransa ve İngiltere evine dönerken, İsveç – Danimarka ikilisi üst tura çıktı. Diğer grupta ise Hollanda ve Almanya üst tura çıkan ülkeler oldu.
SCHMEİCHEL’IN TURNUVASI!
İsveç’in ardından grup ikincisi olarak üst tura çıkan Danimarka; kadrosu Koeman, Gullit, Bergkamp, Van Basten gibi yıldızlarla donatılmış Hollanda ile rakip oldu. Doğal favori de haliyle onlardı ama Vikingler, bu turnuvaya iz bırakmakta kararlıydı. Normal süresi 2-2 biten mücadelelerin uzatmalarında ağlar havalanmadı. Ülke tarihinin en iyi kalecilerinden biri olan Peter Schmeichel’ın zamanı gelmişti.
DANİMARKA – ALMANYA FİNALİ
Penaltılara geçildi, Danimarka 5-4 galip geldi. Grubun diğer maçında turnuvanın her daim favorisi Almanya ev sahibi İsveç’e ‘Buraya kadar’ diyerek, 3-2 kazandı. Finalin adı belli olmuştu: Danimarka-Almanya. Berti Vogts’un teknik patronluğunda Brehme, Hassler, Klinsmann gibi efsanelerin yer aldığı Alman kadrosu tarihsel geçmişi ve kağıt üzerindeki kalitesi ile daha maç başlamadan kupanın kulbundan tutmuş görünüyordu. Ama bu turnuva Danimarka’nın turnuvasıydı!
SCHMEİCHEL VE LAUDRUP 11’DE
İlk yarıyı 1-0 önde kapatan Danimarkalılar, 78’de eliyle topu önüne çeken Vilfort’un vuruşuyla farkı ikiye çıkardı. Panzerler, Danimarka kalesini topa tutsa da Peter Schmeichel ‘yıkılmaz bir kale’ gibi durmayı başardı. Peri masalını yaşayan ekip Danimarka oldu. Tatil için evlerinden valizleriyle çıkan Vikingler, Avrupa Şampiyonu apoleti ve kupa ile geri döndüler.
Zaferin en önemli mimarlarından Schmeichel ve Brian Laudrup, turnuvanın en iyi 11’ine seçildi.
Turnuva karması şu şekilde oluştu:
Peter Schmeichel (Danimarka)
Jocelyn Angloma (Fransa)
Laurent Blanc (Fransa)
Andreas Brehme (Almanya)
Jürgen Kohler (Almanya)
Brian Laudrup (Danimarka)
Stefan Effenberg (Almanya)
Thomas Hassler (Almanya)
Ruud Gullit (Hollanda)
Dennis Bergkamp (Hollanda)
Marco van Basten (Hollanda)