Cumartesi akşamı Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda ilk yarının bitiş düdüğünün ardından 1-0 geride olan Hollanda Milli Takımı teknik heyetinde ve basınında büyük bir tedirginlik vardı.
Futbol yorumcuları, Hollanda milli takımının etkisiz futbolunu eleştirirken, özellikle Denzel Dumfries’i etkisiz hale getiren Ferdi Kadıoğlu, sürekli derinlemesine koşularla rakip defans için “ayak bağı” olan Barış Alper Yılmaz ve “Türk futbolunun harika çocuğu” Arda Güler başta olmak üzere Türk Milli Takımı’ndan övgüyle söz ediyordu.
Teknik Direktör Ronald Korman’ın, ikinci yarıya Steven Bergwijn’ın yerine Wout Werghorst’la başlamasına rağmen, son 20 dakikaya kadar Hollanda’nın tedirginliği devam etti.
Ancak Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) çeyrek final karşılaşmasının son anlarında bulduğu gollerle Türkiye’yi 2-1 yenmeyi başaran Hollanda, 20 yıl sonra ilk kez yarı finale yükseldi.
‘Hırçın Hollanda zorlu Türkiye’yi geçerek yarı finale yükseldi’
Hollanda medyası, Türkiye ile oynanan karşılaşmaya geniş yer verdi.
Maçı canlı veren Hollandalı kamu yayıncısı NOS, gelişmeleri, “Türkiye karşısında direnç gösteren Turuncular, 20 yıl sonra Avrupa Şampiyonası yarı finaline geri döndü” başlığıyla aktardı.
NOS’a göre sahada uzun süre “özensiz” bir Hollanda Milli Takımı vardı. Depay, Gakpo ve Xavi Simons’un özensizliği giderek arttı ve takımın geri kalanına da yayıldı.
Bu da Türkiye’nin maça ağırlığını koymasını sağladı ve Türk taraftarlar da maça dahil oldu.
Hollanda Televizyonu’na göre, Teknik Direktör Koeman’ın zamanında müdahale ederek Weghorst’u oyuna alması, dengeleri değiştirdi.
Bu da, Hollanda takımının, 2004’ten bu yana ilk kez Avrupa Şampiyonası’nda yarı finale yükselmesin sağladı.
NOS’a göre, Avusturya ve Türkiye karşısında “modern pres futbolu dersi alan” Teknik Direktör Koeman, paniğe kapılmadan kendi oyun sistemine sadık kaldı ve karşılığını da aldı.
Özel kanal RTL Haber de, “Hırçın Hollanda zorlu Türkiye’yi geçerek yarı finale yükseldi” başlığını kullandı.
RTL, “enerjik ve bir o kadar da mücadeleci Türkiye’nin 70 ve 76. dakikalarda gelen gollere engel olamadığını vurguladı.
Türkiye’nin, eşitliği sağlamak için var gücüyle çalıştığını ve birkaç kez gole yaklaştığını aktaran RTL, van de Ven kaleci Verbruggen’in çabalarının buna engel olduğunu belirtti.
RTL’e göre maçın son bölümünde zor anlar yaşayan Hollanda, yine de tutunmayı başararak yarı finale yükseldi.
‘Ay-yıldızlılar uzun süre açık ara en çok ses getiren takım oldu’
Maça oldukça geniş yer ayıran AD gazetesi’ne göre, Hollanda milli takımı uzun süre güçsüzdü.
Koeman’ın, Romanya karşısındaki 11’in aynısını tercih ettiğini belirten gazeteye göre, Türk milli takımı, bu kadroya Romanya’dan çok daha iyi adapte oldu.
AD’nin analizinde, “Türkiye, Hollanda’yı tuzağa düşürdü ve uzun süre korkacak pek bir şeyi yoktu. Hollanda takımı ne zaman Türk bloğunda sıkışıp kalsa, derinlemesine karşı saldırı neredeyse anında tehdit oluşturuyordu” dendi.
Barış Alper Yılmaz’ın sürekli derinlemesine tehditleri nedeniyle Türkiye’nin çok kolay bir şekilde tehlikeli hale geldiğini vurgulayan AD’ye göre, Ay-yıldızlılar, uzun süre açık ara en çok ses getiren takım oldu.
AD’nin yorumunda, maça enerji, mücadele gücü ve biraz da fırsatçılık getiren Weghorst’un oyuna girişi, Hollanda’ya büyük bir katkı sağladı.
Gazeteye göre, artık dünya “Hollanda’nın da savaşabileceğini”gördü.
De Telegraaf gazetesi de, “Hollanda olağanüstü bir geri dönüşün ardından yarı finale yükseldi” başlığını kullandı.
Gazete, Türkiye’nin Arda Güler’in vuruşu uzun savunma oyuncularının kafası ile duran toplarda tehlikeli olduğunu Avusturya maçında gösterdiğini belirterek, Merih Demiral’ın yokluğunda da bu geleneğin sürdüğünü vurguladı.
De Telegraaf’ın haberinde, “Ancak diğer Türk defans oyuncularının da kafalarının ne kadar güçlü olduğu, Türk futbolunun 19 yaşındaki harika çocuğu Güler’in, Hollanda’nın savunma organizasyonunun düzgün olmadığı uzak direğe topu iyi bırakması ve Samet Akaydın’ın 0-1’i ağlara göndererek avantaj sağlamasıyla kanıtlandı” dendi.
De Telegraaf’ın haberinde, Ferdi Kadıoğlu için de ayrı bir paragraf açıldı.
İlk yarıda Hollanda’nın maçtaki inisiyatifi giderek kaybettiği vurgulanan haber şöyle devam ediyor:
“Türkler, Arnhem kentinden Türk bir baba ve Hollandalı bir annenin oğlu olan Ferdi Kadıoğlu’nun koşularıyla tehdit yaratarak büyük bir enerjiyle sahaya çıktı. Eski NEC oyuncusu Kadıoğlu Türk takımı için önemli bir dayanak noktası.”
Gazeteye göre, Cumartesi akşamı Berlin Olimpiyat Stadyumu adeta İstanbul, Ankara ya da İzmir’de herhangi bir stad gibiydi.
Hollanda takımının topa sahip olduğu anlarda sağır edici bir ıslık ve tezahürat duyuldu. Tribünlerdeki Hollandalıların sesi, onbinlerce Türk’ün çıkardığı büyük gürültünün etkisiyle tamamen boğuldu.
‘Boyun eğmez görünümlü Türklere karşı Turuncular özensiz bir ilk yarı oynadı’
NRC gazetesine göre, Hollandalıların Türklere karşı galibiyet elde etmek için “direnç ve şansa” ihtiyacı vardı.
Haberde, Hollanda takımının uzun süre pasif ve savunmasız olduğu vurgulanarak, “Boyun eğmez” görünümlü Türklere karşı Turuncuların “özensiz bir ilk yarı” oynadığı belirtildi.
NRC’nin yorumunda Türk milli takımının enerjik yapısına da işaret edilerek, “Ancak iki yarıdan oluşan bir karşılaşmada erken saatlerde çok fazla enerji harcadıkları da görülüyordu” dendi.
Ulusal gazetelerden Volkskrant da, gelişmeleri, “Hollanda takımının Türkiye karşısındaki dönüşü, stadı Hollandalıların mutluluğuyla sarstı: Hollanda, Avrupa Şampiyonası yarı finalinde” başlığıyla duyurdu.
Haberde, “İkinci yarıda yaşanan kısa ve güçlü canlanma ve fırsatçılığın ruhsuzluğu ortadan kaldırması, Hollanda ekibinin Avrupa Futbol Şampiyonası yarı finalinde Türkiye’yi 2-1 yenmesini sağladı” dendi.
Voetbal International de, Hollanda milli takımının, Türkiye’ye karşı aldığı zorlu galibiyet sayesinde Avrupa Şampiyonası’nda yarı finaline yükseldiğini yazdı.